Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şavaştan dönüşte insanlar kaylule uykusunda istirahat ederken, tek başına bir ağacın altında kaylule yaparak uyumakta olan Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i öldürmek isteyen Gavs bin Haris isimli müşrik, elinde sıyırdığı kılıçla ansızın saldırıp Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in başucunda dikilince, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uyandı; Adam: Seni benden kim kurtaracak? dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): 'Allah' dedi. O anda kılıç adamın elinden düştü, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kılıcı aldı, ve dedi ki: "Seni benden kim men edecek?" Adam: Kılıcı hayırla tutan ol! (Beni öldürme, dedi.) Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu bıraktı ve affetti. Adam kavmine gidip şöyle dedi: İnsanların en hayırlısının yanından size geldim. (Bu kişi sonra müslüman oldu.)
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
Sahabe İklimi-1
İyâd b. Ganem'in Hayatından Mesajlar Bu topraklara imanın tohumunu eken İyâd b. Ganemle- rin hakkı, onların miraslarına sahip çıkmak, yaşamak ve yaşatmaktır. Yaşa ki yaşatabilesin, yüreğini ver ki yürekler fethedebilesin. Bu çağda Ömer olmanın hakkı, fårûkiyetin gereği iman ile inkar arasını net çizgilerle ayırmaktır. Allah'tan hakkı ile kork ki ihsan şuuruna eresin ve Allah'ı görüyormuş gibi kulluk edebilesin. Selmân-ı Fârisî gibi İslâm'in oğlu olmanın hakkı, neyin varsa hepsini dinine feda etmektir. Dünyalıkları sırtta taşınan bir bohça haline getir ki değişen değil, dünyayı değiştiren adam kıvamına erebilesin. Ümmetin emini olabilmek, elinden ve dilinden başka- larının güvende olmalarını sağlamaktır. Hududullah'a/ Allah'ın sınırlarına riayet et ki tüm korkulardan arınıp güven içinde cennete yürüyebilesin. Halid olmak, Seyfullah/Allah'ın kılıcı olmak, risaletin davası adına sağa sola bakmadan, ona buna takılmadan yürüyebilmektir. Doğru işi doğru zaman da yap ki Allah adına ve Allah namına çekilmiş bir kılıç olabilesin.
Sayfa 214 - Siyer yayınlarıKitabı okuyacak
Müridizme karşı çıkan Avar Ecesi: Bahu Bike.
Avar hükümdarı Bahu Bike Hanım'a haber gönderen Gazi Mol­la, ondan kafir işgalcilere karşı destek talep etti ancak Bahu Bike bu talebi reddetti. Han'ın ölümünden sonra idareyi ele alan bu dirayetli kadın, üç oğlunun naibi olarak görev yapıyordu. Kocası, yıllar önce topraklarını Ruslara vermişti. Bahu Bike, bu toprak­ları Rusların adına
Türklerin Müslüman olması -1
+Araplar gibi Türklerden de ümitli olmanın hakiki bir sebebi var mı? -Avrupa tarafındaki Hristiyanlık ne yazık ki kendisini Roma putlarıyla Yunan felsefesinden kurtaramadı ve tertemiz kalamadı. Bundan dolayı karışık muhayyileleriyle hemen İslam’a teslim olmazlar. Fakat Araplar gibi Türklerin de zihinleri berrak kalmış, tapındıkları bir şeyler olmuşsa da; bunlar kolay silinecek, basit şeylerden ibaret kalmışlardır….
Sayfa 115 - Mavi laleKitabı okuyor
Okudukça mesd oldum bu nasıl sevgi subhanallah
O zorlu anlarda Mus'ab'ın katili İbn Kamia, Allah Resûlü'nün ölmediğini fark edince olanca hırsı ile Efendimiz'e (sas) yaklaşmış ve elindeki zalim kılıcı ile Allah Resûlü'nün mübarek başına birkaç darbe indirmişti. O darbeler Efendimiz'in başındaki miğferin demir halkalarının yanaklarına batmasına sebep olmuştu.
Reklam
Abdullah b. Cahş, Bedir'in meydanından korkusuzca savaşırken bir anda elindeki kılıç kırıldı ve savaşın meydanında kılıçsız kaldı. Efendimiz (sas) onun bu halini görünce elindeki hurma dalını Abdullah'a uzattı. Abdullah o dalı alıp savaşmaya devam etti. Allah (cc) Abdullah'ın elindeki hurma dalını, bir kılıca çevirecekti. Birçok sahâbî bu hadiseyi görmüş ve o kılıcın hatırasını zihnine nakşetmişti. Yıllar sonra o kılıcı Buğa-i Türki diye bu toprakların insanlarından biri 200 dinara satın alacaktı.
Sayfa 275Kitabı okudu
Halid, bir fırsatını bulur ve Halife Ömer'in yanına gelir: "Ey Mü'minlerin Emiri! Beni azledişinin emri başım gözüm üstüne, yalnız gerekçesini öğrenebilir miyim? Bir yanlışım ve hatam mı oldu ki beni azlettiniz?" diye sorar. Halife Ömer, Farûk lakabının sahibi ve lakabının gereği, derin bir anlayışa sahip olan büyük insan, hiç kimsenin fark edemediği çok ince bir ayrıntıyı fark ederek diyecekti ki: "Ey Halid! Vallahi ben seni yanlış bir şey yaptığından ya da hatalı bir olaya sebep olduğundan dolayı azletmiş değilim. Seni görevden alışamın tek nedeni vardı. O da: Sizler Allah'ım yardımı ve lütfu ile zaferler kazanıyordunuz. Halk bu kazanılan zaferleri senin şahsına bağlamaya başladı. Öyle sözler halk arasında dolaşıyordu ki Ben senin bir efsaneye dönüşmenden kork- tum. Sen de ben de biliyoruz ki bize zaferler bahşeden sadece Allah'tır. Allah'a ait bu alanın bir beşere hasredilmesine meydan veremezdim. İşte By Seyfullah/ Allah'ın Kılıcı! Seni bunun için azlettim." Halid, halife Ömer'in bu haklı endişesini duyunca sevindi ve halifenin emrine itaat edeceğini belirterek yeniden olması gereken yere yani cepheye döndü.
Sayfa 168Kitabı okudu
Hz. Ali buyurdu ki : "Ben kılıcı, Allah rızası için vururum. Ben Allah'ın kuluyum. Nefsimin, bedenimin kulu değilim. Ben, Allah arslanıyım, nefis arslanı değilim. Yaptığım işler, dinime bağlılığıma şahittir.
Sayfa 246Kitabı okudu
Düşmanlarına korku saldığı için "Allah'ın Kılıcı" lakabına layık görülen kahraman sahâbî Hâlid b. Velid, ne garip tecellidir ki ömrünün bir zamanında uykularını kaçıran korkulu rüyalar gormeye başlamıştı. Resûl-i Ekrem'in (sav), gördüğü kabuslardan kurtulmak için kendisine gelen Halid'e sunduğu reçetede su vardı: "Yatağına girdiğin zaman şöyle dua et: Allah'ın gazabından, azabından, kullarının kötülüklerinden, şeytanların ayartmalarından ve yanama yaklaşmalarından Allah'ın tam kelimelerine (hükmüne ve iradesine) sığınırım." Halid b. Velid bu duayı okumaya başladık tan sonra endişelerinden kurtulmuştu.
Sayfa 169 - NS10602 Nesâî, es- Sünenü'l-kübrâ, VI, 191Kitabı okudu
Reklam
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Düşmanlarına korku saldığı için "Allah'ın Kılıcı" lakabına layık görülen kahraman sahâbî Hâlid b. Velid, ne garip tecellidir ki ömrünün bir zamanında uykularını kaçıran korkulu rüyalar görmeye başlamıştı. Resûl-i Ekrem'in (sav), gördüğü kabuslardan kurtulmak için kendisine gelen Halid'e sunduğu reçetede şu vardı: "Yatağına girdiğin zaman şöyle dua et. Allah'ın gazabından, azabından, kullarının kötülüklerinden, şeytanların ayartmalarından ve yanıma yaklaşmalarından Allah'ın tam kelimelerine (hükmüne ve iradesine) sığınırım." Halid b. Velid bu duayı okumaya başladıktan sonra endişelerinden kurtulmuştu. Öyle ki Hz. Aişe'nin aktardığına göre birkaç gün geçtikten sonra Resûlullah'in (sav) yanına gelerek şöyle demişti: "Anam babam sana feda olsun Ey Allah'ın Elçisi! Öğrettiğin duayi hiç aksatmadan okudum ve hiçbir şeyim kalmadı. Hatta şu an gece vakti kafesindeki bir aslanın yanına girsem, yine de korkmam."
Düşmanlarına korku saldığı için "Allah'ın Kılıcı" lakabına layık görülen kahraman sahabi Hâlid b. Velid, ne garip tecellidir ki ömrünün bir zamanında uykularını kaçıran korkulu rüyalar görmeye başlamıştı. Resûl-i Ekrem'in (sav), gördüğü kabuslardan kurtulmak için kendisine gelen Halid'e sunduğu reçetede şu vardı: "Yatağına girdiğin zaman şöyle dua et: Allah'ın gazabından, azabından, kullarının kötülüklerinden, şeytanların ayartmalarından ve yanıma yaklaşmalarından Allah'ın tam kelimelerine (hakmüne ve iradesine) sağınırım." Halid b. Velid bu duayı okumaya başladıktan sonra endişelerinden kurtulmuştu.
Sayfa 169Kitabı okudu
UNUTULMAYACAK TARİHİ GERÇEKLER
1)16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türk orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafından kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" unvanı verilen Boğdan Beyi Büyük Stefan'ın ölüm döşeğin de evlatlarına gayet ibretli bir şekilde: "Belki de yakında himayeye muhtaç
Sayfa 127 - Doğan KitapKitabı okudu
Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra)
Halife Ömer, Faruk lakabının sahibi ve lakabının gereği derin bir anlayışa sahip olan büyük insan, hiç kimsenin fark edemediği çok ince bir ayrıntıyı fark ederek dedi ki: "Ey Hâlid! Vallahi, ben seni yanlış bir şey yaptığından ya da hatalı bir olaya sebep olduğundan dolayı azletmiş değilim. Seni görevden alışımın tek nedeni vardı. O da sizler Allah'ın yardımı ve lütfu ile zaferler kazanıyordunuz. Halk bu kazanılan zaferleri senin şahsına bağlamaya başladı. Halk arasında öyle sözler dolaşıyordu ki ben senin bir efsaneye dönüşmenden korktum. Sen de ben de biliyoruz ki bize zaferler bahşeden sadece Allah'tır. Allah'a ait bu alanın bir beşere hasredilmesine meydan veremezdim. İşte ey Seyfullah/Allah'ın Kılıcı! Seni bunun için azlettim." Hâlid, Halife Ömer'in bu haklı endişesini duyunca sevindi ve halifenin emrine itaat edeceğini belirterek yeniden olması gereken yere, yani cepheye döndü.
Sayfa 183
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.